BU DERT Mİ, BİZCE DERT İLERDE BAŞIMIZA BELA GETİRİR Mİ, GETİRİR YETKİLİLER, GEREĞİNİ, YAPAMAZ MI? İSTERSE YAPAR.
Bazı okuyucularımız, Ülkenin ve ilin sayısız meseleleri varken, nereden çıktı nişan ve düğün meseleleri diyebilir. Bir pencereden bakınca hayli da doğru olabilir. Bizim için harp-darp veya tabii afetlerden sonra önemsiz gibi görünen NİŞAN-DÜĞÜN gelir. Çünkü bir halk önce dilini, arkasından kültürünü ve kültürünün içinde yer alan gelenek ve örf- âdetini kaybederse? MİLLET OLMA vasfını kaybeder. Allah bunları bize göstermedi göstermez de inşallah. Ancak Millet olma unsurları yara aldıkça çatlak testinin devamlı su akıttığı gibi, halkımızın baş ağrıları, küçük çapta felaketlerin ardı arkası kesilmez Bunun en son örneği 15 Temmuz 2016 Fetö terör örgütünün DEVLETİMİZİ yıkma hareketidir.
Türkiye ortalamasının hayli üstünde, İnanca, kültüre ve tarih bilincine sahip olan AKSARAY halkı sahip olduğu değerlere uygun nişan ve düğün yapıyor mu?
İstisnalar hariç ASLA YAPMIYOR. Peki, bunun vebalı kimde veya kimlerdedir? Başta nişan ve düğün sahipleri olmak üzere şöyle sıralayalım mı?
1- Kültürden sorumlu İL KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ,
2- Örf adet ve kültürden sorumlu BELEDİYELER,
3- İl MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ, eğitim, tarih ve kültürden sorumlu.
4- AKASARAY ÜNİVERSİTESİ, Devlet, Millet ve tarihten sorumlu,
5- AKSARAY TÜRK OCAĞI, Türk Milletini ilgilendiren HER ŞEYDEN sorumlu,
6- Lüzumlu, lüzumsuz her şeyle ilgilenen ancak milli kültürle ilgisi laftan öteye geçmeyen İL MÜFTÜLÜĞÜ,
7- AKSARAY TİCARET ODASI VE AKSARAY TİCARET BORSASI
8- Çeşitli isimler altında kurulmuş olan dernekler, vakıflar, sendikalar, cemaatler ve tarikatlar,
9- Mevcut kepazelikten memnun olmayan kendini ve gerçeği bilen BİREYLER,
10- Adını yazamadığımız sair resmi kurumlar ve ticari şirketler,
11- Devlet-Hükûmeti temsil etmekle mükellef arabasında TÜRK BAYRAĞI bulunan ilin valisi.
On bir madde de isimlerini sıraladığımız, kurum ve kuruluşun muhterem yetkilileri bu soruya ve yazıya ne derler bilmem ama tahminim çok üzerlerine alacakları düşüncesinde değilim.
Çünkü yıllardır bu kuruluşların yetkililerinden herhangi bir rahatsızlık duymadım, ya hepsi memnun ya da ben ne yapayım diyerek görevini yapmaktan kaçıyor. Elimden ne gelir bahanesine sığmıyor
Sığının, sığındığınız kadar bakalım Millet ve vicdanınız sizi affedecek mi?
Hâlbuki GENÇLERİN KORUNMASI ANAYASAL BİR GÖREV. Haydi, Anayasayı takmadınız, inanç ve vicdanınıza ne oldu? Hiç rahatsız olmuyor musunuz?
Koskoca bir Milletin, Milli Kültürünün özlerinden bir parçası yok oluyor, bizlerde içimiz kan ağlayarak izleyelim diyorsunuz öyle mi? Yazıklar olsun, bu suçun faturasını yer yer ödüyoruz gören yok mu? İnsanımızın milli kültürden çıkışı nasıl başlıyor dersiniz, işte bu ufak görünen yanlışlardan başlıyor.
Adı geçen ve geçmeyen kuruluşlarımız, kendi bünyesinde ya da ortak bütçe oluşturarak, kaybolan MİLLİ OYUNLARIMIZI diriltemez
Milletimizin HARCI-ÇİMENTOSU olan;
ZEYBEK, HALAY, KILIÇ KALKAN, KAFKAS, KARŞILAMA, KAŞIK, BAR, HORON, HANÇER, BIÇAK Ve adını yazamadığımız birçok oyunlarımızı Aksaray da oynayacak ekipler kurulamaz mı? Ekiplerin yetiştirilmesi için kurslar açılamaz mı?
Özellikle vali ve belediye başkanımızı bu konuda icraata davet ediyoruz. Bu görev, yapılan ve yapılacakların en önlerinde gelmektedir. Çünkü Millet olmadaki çimentomuz kaybolmaktır. Millet olma vasfı zayıflamış topluluklar zamanla yığınlaşır, sürü haline gelir. Sürüler için fazla çabaya gerek kalmaz.
Ticaret Odası il Ticaret Borsasına ÖZEL ÇAĞRIDA bulunuyorum, gelin şu işe el atın ki gelecek nesiller, onlarca yıl sizleri sevgi ve saygı duyarak yâd etsin. Milli KÜLTÜRÜMÜZE paha biçilmez bir katkıda bulunun.
Nişanlarımızı, düğünlerimizi, öyle bir milli ruhla yapalım ki; yedi ceddimiz aynı yoldan yürüsün. Davetliler düğün salonundan kaçar gibi çıkma yerine, salonu terk etmeyi istemesinler.
Haydi, birçoğunu geçelim VALİLİK ve BELEDİYELER yapamaz mı? İstese bal gibi yapar.
Özellikle İl Belediyemiz kurslarını açsa yüzlerce her yaştan milli oyunlarımızı oynayan ekipler yetiştirse, bu ekipleri de para pul almadan, nişan ve düğün sahipleri isterse yarım saatliğine gönderse, arzulanan oyunlar oynansa olmaz mı?
Şu an nişan ve düğünlerimizde, yarının umutları olan gençlerimizin nasıl oyunlar oynadıklarını görüyoruz.
Gençlerin oynadıkları oyunların, TÜRK MİLLETİNİN kültürünün herhangi bir yerinde yer aldığını, hatta başka bir milletin kültüründe de yer aldığını sanmıyorum. Bu durum yakışıyor mu?
Yine, inancına sıkı sıkıya bağlı olduğunu iddia eden Aksaraylı gençlerin, kendilerinin de bilmeyerek oynadığı oyunlar yakışıyor mu?
Tüm AKSARAY halkına çağrımız, nişan ve düğünlerdeki yanlışlardan kendimizi ve kendi neslimizi cezalandırmaktan vazgeçelim.
Sorumluları da göreve çağıralım. Herhangi bir ülkenin taklitçiliğini de acilen bırakıp kendimize dönelim.
HAYROLA, MUVAFFAK OLA, MUZAFFER OLA.
