Ali Genç

Tarih: 29.03.2024 00:55

31 MART SEÇİMİNİN SONUCU VİCDAN VE CÜZDAN ARASINDAKİ TERCİHTE !!!

Facebook Twitter Linked-in

  İkinci dünya savaşında Almanların yenilgisi ve bu yenilgiden sonraki fedakârlıkları dünya kamuoyunda bir başarı olarak anlatılırken bununla sağlanan başarıya en iyi örnek olarak verilir.

   Türkiye dede batıda 7 Mayıs, doğuda da ise iki gün sonra yani 9 Mayıs 1945'te galiplere hiçbir şart koşmayarak olarak teslim olan Almanların uzun yıllar genel olarak patates tüketmeleri, gömlek ve diğer elbiselerine bir düğme eksik dikmeleri başta olmak üzere yaptıkları fedakârlıkla  şartsız olarak teslim olmalarının üstünden 15 yıl geçmeden yaralarını sarıp kalkınmalarını yabancı iş gücüne ihtiyaç duyacak seviyeye getirmeleri dilden dile övgüyle anlatılır.!!!

   Türk insanı Pazar günü yapılacak seçimde aklı izanı ve vicdanı olanların yaptığını, yani sağduyu sahiplerinin çok iyi bildikleri gibi geçen seneki 14 Mayıs seçimindeki gibi 22 yılda oluşturulan samimiyetle elde edilenleri gözlerinde canlandırarak bunları analog filim kareleri gibi geçirmeleriyle ülkemizin bekasının gereğini veya algılara kapılarak aksinin tercihleri belirleyecek.

TÜRKİYE HASTALARI,ÖLÜLERİ VE BEBEKERİ HASTANELERDE REHİN ALINAN DURUMDAN GERİDEMİ!!!

  Pazar günü sandığa gidenler öncelikle 2002 ile günümüzü 15 Temmuz kalkışmasının ve Korona nın tahribatında  göz önüne getirip kıyaslanmasını.

   Bu çerçevede 22 yıl önce doktor muayenesinden başka işi yaramayan yeşil kartı.

  SSK’lıların kurumun muadil ilaçlarına mahkumiyetini, SSK hastanelerinden başka tercihlerinin bulunmamasını, SSK dispanserleri ile hastanelerinde uzun ilaç sırası alma kuyruğu ve ardından ise kuyruğun başına  ilaç yüzdesi için istenen  bozuk para olmayınca çıkıp  bozuk para bulduktan sonra  tekrar kuyruğa girmeleriyle ömürlerinin kuyruklarda geçmesi başta olmak üzere çalışanların kurumun âdeta kölesi olmaları.

   Sosyal güvencesi olmayanlardan bin bir zahmet ve  aracı desteğiyle hastaneye yatanların zar zor tedavilerinin ardından parası olmayan hastalarla beraber doğum yapan anneler ile bebeklerinin hatta ölülerin bile tedavi ücreti ödeninceye kadar veya yakınları tarafından ödeme yapma taahhüdü olan senet imzalanıncaya kadar cesetlerin rehin alınması gibi olumsuzlukların yaşandığı  dönemi bir düşünün.

  Birde şimdiki isteyenin ülkemizin her yerindeki tüm sağlık kuruluşlarında  sadece T.C. kimliklerin söyleyerek tedavi olmaları ve istedikleri eczaneden ilaçlarını almalarını.

   Telefon açılmasından maksimum 10 dakika sonra ambulansların(can kurtaran) ların, gereğinde helikopter ve uçak ambulans(can kurtaran) gelmesi, hastaların başka  şehirlere sev edildiklerinde yaşanan yer bulma sıkıntısının  önce  yatışlarının yapılacağı yerin belirlenip onaylanmasından sonra hasta sahibin cebinden para çıkmadan sağlanması başta olmak üzere o zamanki sağlıktaki durum günümüzden daha mı iyiydi?!!!

   Aileleri tarafından  saklanan engellilere sosyal devletin gereği yapılarak hem tedavilerinin yapılması, tekerlekli arabalar ,evlerde  tedavi edilenler için gerekli yatak ve diğer imkanların sağlanmasının yanında hem engelliye hem de bakanlarına maaş bağlanması.

   Yaşlılardan kimsesizlerin evlerinin temizlenmesi ve yemeklerinin yapılması gibi imkanlar 2002’nin gerisinde mi?!!!

 TEK GİDİŞLİ YOLLARDA TÜKETİLEN ÖMÜR VE HER GÜN YÜZLERCE CANA MAL OLAN CANLARI UNUTMAYIN!!!

   Türkiye’nin ihracatının 36 milyar dolardan  bunun10 misli olan  seviye yaklaştırılması, kişi başına düşen milli gelirin 2500 dolardan 5 mislinden fazla artarak 13 Bin dolara çıkartılması,.

Savunmada  %20  seviyesinden %85 seviyesine gelmemiz ,ulaşımda orta başlıktaki seviyeden istisna dışındaki tüm il ve ilçeler arası yüksek standartlı duble yollar, otobanlar hava limanları, hızlı ve yüksek hızlı trenler İstanbul boğazının hem üstten hem alttan defalarca birbirine sağlanması ,dünyanın en büyüklerinden olan Çanakkale asma köprüsü gibi  ulaşımın kolaylaşması  daha nicelerini de yapılması.

  22 yılda motorlu araç sayısının en az 3 misli artmasına rağmen meydana gelen trafik kazaların oranın ve buna bağlı can ve mal kaybı da siyasi taassup yerine aklı ve vicdanın süzgecinden geçirilmeli.

TÜRKİYE GENELİNDE DOĞALGAZ KULLANANLAR %17’DEN %90 ‘LARA ÇIKTI, ÜNİVERSİTESİ OLMAYAN İL KALMADI!!!

  2002 yılında Türkiye genelindeki doğalgazdan faydalananların oranı %17 iken Türkiye’nin tüm illeri ve ilçelerinin tamamına yakını ile bu oranın %90’lara ulaşmasıyla ısınmada kullanılan kömür ve tabiata daha fazla karbon  salan yakıtların sebep olduğu çevre kirliliğinin ortadan kaldırılmasının yanında ısınmada kullanılan doğanın(tabiatın) nefes almasını ve daha çok yağış gelmesine vesile olan yüz milyonlarca ağaçta kesilmekten kurtarıldı.

  81 İlin tamamına  Üniversiteler açılmasıyla öğrencilerin genelinin kendi memleketlerinde eğitim almalarının sağlanmasının yanında okul öncesi, ilk ve ortaokul ile liselerde yeni modern derslik sayısı ile ülke genelinde ikili eğitim kalkarken sınıf mevcudu 50 ila 60’lardan 25’lere çekildi.

    Tüm okullarda velilerin kitap bulma telaşesi okullar açılmadan öğrencilerin kitaplarının sıralarına konulmasıyla bertaraf edildi.

 GÖK VATAN,MAVİ VATAN,SİBER VATAN  İLE ÜLKEMİZİN BÖLÜCÜ TERÖRDEN KURTARILMASIDA AKILDA KALSIN!!!

   2002 deki üstünde oyun kurulan ve ağzına vurularak lokması alınan İMF ile dünya bankası ve nice emperyalist kuruluşlarına yönetimindeki kurumlara olan tam bağımlığı, bölücü terör başta olmak üzere ipi emperyalistlerin ellerinde olan iç ve dış düşmanlar ile milletimizin liderinin çağrısıyla imanlı göğsünü siper ederek al bayraklarımızla nihai hedefleri vatanı parçalamak olan kahraman ordumuzun elbiselerini giymelerine rağmen ruhlarını 1 dolara satanların 15 Temmuz da heveslerinin kursaklarında  bırakılması.

  Hainlerin güvenlik kadrolarından ve savunma sanayisi başta olmak üzere ülkemizi her yönüyle şaha kaldıracak kurumlardan temizlenmesi ile  meşru savunma ve saldırımızda kullandığımız silah ile mühimmatların tamamına yakınını karşılamamız, milli 5. nesil savaş uçağımızı, tankımız, helikopterlerimiz başta olmak üzere savunma sanayisinde geldiğimiz seviye.

  Bu seviyeyle  başta Karabağ’ın kurtarılması olmak üzere bu sektördeki %100’e yakın yerlilikle elektronik ve elektrik ile kara ve deniz ile demiryolları ulaşımında kullanılan vasıtalarda da gelinen seviyemizin dünyada ülkemize kazandırdığı prestij.

  Gelinen seviye ile terörün yurt içinden tamamen temizlenmesi, ülkemizin yanındaki topraklarda terörist tanlara izin verilmemesi ile Irak ve Suriye başta olmak üzere terör yuvalarının bertaraf edilmeleriyle Gök vatan, Mavi vatan ve Siber vatanımızı korumamız.

  Karadeniz de bulunan doğalgazın çıkartılmasıyla terörden temizlenen bölgelerde günlük kapasitesi yakın zamanda 100 bin varile çıkartılması planlanan kendi petrolümüzü çıkartmamız ve daha nice başarı aklın ve vicdanın süzgecinden geçirilmesi ahlakın gereğidir.

BAŞÖRTÜSÜ, KATSAYI ZULMÜ İNANCA ZULÜME SON VERİLDİ,AYASOFYA İBADETE AÇILDI, TAKSİME CAMİİ YAPILDI

   Bu ülkenin üniversiteye giden yetişkin kız çocuklarından inancının gereğini yapmak isteyenlere ,kamu kurumlarında çalışanlara, İmam hatip okulu mezunlarına uygulanan katsayı zulmü, Kur’an eğitimi ve dini eğitimin üstündeki tüm yasakların kaldırılması.

   Evladının askerdeki yemin törenine ve ordu evlerindeki düğününe başörtülü anne ve sakallı babaların alınmaması, eşi hatta anne ve ablası başörtülü olduğu gerekçesiyle vatan evlatlarının TSK’dan, yargıdan ve yüksek öğretimden atılmasının şimdilerde esemesi okunuyor mu?!!!

   Yazının girişinden itibaren 22 yıldaki sağlanan belli başlılarını ancak sayabildiğim olumlu gelişmeler için millet tarafından ödenen faturalar ve geçen sene 6 Şubat ta ülkemizin 11 ilini yerle bir eden onlarca asırda bir yaşanan depremle bu vilayetlerimizde taş üstünde taş kalmamasının faturasının da etkisiyle  başta hayat pahalılığı olmak üzere yaşanan sıkıntılarda bir gerçek.!!!

  Bu somut gerçeklere sadece istikbalimiz için geçici olarak yaşanan ekonomik sıkıntılar yerine ilk paragrafta somut örneğini verdiğim Almanlar gibi milletimiz inde sağduyusunu koruyarak yakın zamanda bunlardan kurtulacağımız gerçeğinin de göz önüne alınarak sandığa Pazar günü gidildiğinde cüzdanları yerine vicdanlarının sesini hem kendimiz hem gelecek nesillerimiz için dinlenmesi dileğiyle.

    Cumamız mübarek olsun.

    Rabbim yar ve yardımcımız olsun.

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —