Fizyoterapist Abdullah Güdendede yaptığı açıklamada:Yılın her döneminde eklem ve kas ağrıları görülebilse de, özellikle kış aylarında bu ağrıların arttığı deneyimlenir. Öyle ki kronik eklem ağrısı olan hastaların büyük bir çoğunluğu, sağlık merkezlerini kış aylarında daha sık ziyaret etmekte ve ağrılarının arttığı yönünde şikâyet bildirmektedir.

Bunun bilimsel sebeplerini ortaya çıkarmak adına, uzun yıllardır, ağrıları tetiklemesi muhtemel olan çeşitli faktörleri inceleyen birçok çalışma yapılmıştır. Hastanın ağrısı ölçümlenemediği için, bu araştırmalar ile kesin bir sonuca ulaşmak mümkün olmasa da tüm çalışmaların uzlaştığı nokta, soğuk havanın çeşitli ağrıları ortaya çıkarabileceği veya var olan ağrıların seviyesini artırabileceğidir. Her insanın ağrı eşiği benzersiz olduğundan, hissettiği ağrı da farklıdır. Buna rağmen bu ağrıların soğuk hava tarafından tetiklenmesinin sebepleri aşağıdaki gibidir: Barometrik Basınç Değişimi: Mevsimlerin geçişi ile değişen basınç, kasların, tendonların ve dokunun genişlemesine ya da büzülmesine neden olur. Bu da, eklemlerde ağrıya sebebiyet verebilir. Bunun nedeni, atmosfer basıncının, eklemlerin içindeki gazları ve sıvıları etkileyerek boyutlarının değişmesine neden olmasıdır. Bu durum, özellikle en ufak hava basıncına dahi duyarlı olan hastalar için zorlayıcıdır. Hareketsizlik: Kış aylarında, hava durumuna bağlı olarak hareketler kısıtlanır. Özellikle soğuk havalar sebebiyle çıkılamayan yürüyüşler, bacak kaslarının sertleşmesine neden olurken, eklem ağrıları da ortaya çıkar. Eklem Sıvısının Katılaşması: Düşük sıcaklıklar, eklemlerin içindeki sıvıyı tam anlamı ile katılaştırmasa da yoğunluğunu artırabilir. Bu da daha sert kaslar ve ağrılı eklemler anlamına gelir.  

Fizyoterapist Güdendede: D Vitamini Eksikliği: Bilindiği gibi kemik ve kas sağlığını ciddi oranda iyileştiren D vitamini vücutta, güneş ışığıyla temasın ertesinde sentezlenir. Her ne kadar balık, yumurta, yabani mantarlar, tahıllar ve süt ürünlerinde bulunsa da, D vitamini ihtiyacını beslenme ile karşılamak mümkün değildir. Ekim ile Mart ayları arasında dünyaya ulaşan güneş ışığı gücünde düşüş gerçekleştiği için kış aylarında D vitamini eksikliği yaşanabilir; bu da tahmin edilebileceği gibi eklem ve kas ağrılarını tetikler.  

Bunların yanı sıra, bilim insanları soğuk havalarda vücudun ısıyı korumak ve kalp veya akciğer gibi merkezi organlara daha fazla kan akışı sağlayabilmek için başta kol, bacak, diz ve omuz eklem bölgeleri olmak üzere kan damarlarında daralma yarattığına dikkat çekmektedir. Düşük kan akışı da elbette ki eklemlerin sertleşmesine neden olarak, ağrı hissinin oluşmasına sebebiyet verir.

Soğuk havanın tetiklediği ağrıların başında bel, boyun, sırt, diz, kalça ve bilek ağrıları gelmektedir. Soğuk hava vücudun tüm bölgelerini etkilese de, en çok ağırlık taşıyan eklemler iklim değişime karşı savunmazdır.Sıcaklığın düşüşü ile ortaya çıkan problemlerin yanı sıra, özellikle kronikleşmiş ve tekrarlayan eklem ağrıları düşünüldüğünde, soğuk havalar bu sorunların katlanmasına sebep olabilir. Bununla birlikte, hareket kısıtlılığı, tutukluk ve karıncalanmalar da iklim değişiminin bir sonucu olarak ortaya çıkabilir.

Sıcak havalarda hareketlerin daha yumuşak bir biçimde tamamlanmasını sağlayan omurga da soğuk havalarda kısıtlanarak, gergin bir hale gelmektedir. Bu da, boyun ve bel ağrılarının ortaya çıkmasının en önemli sebeplerinden biri olarak kabul edilmektedir. Soğuk hava ayrıca, fibromiyalji, miyofasiyal ağrı sendromu gibi kas rahatsızlıklarının da nüksetmesinden sorumlu olabilir. Özellikle eklem romatizmalı kişiler, kasların ve damarların kasılması nedeniyle kaslarda kısalma gibi problemlerle

karşılaşabilir. Bu, daha önce bahsetmiş olduğumuz gibi kış aylarında kan dolaşımının olumsuz bir biçimde etkilenmesinin sonuçlarından biridir.  Bunların yanı sıra, romatoid artrit veya Raynaud hastalığı gibi kan damarlarındaki bozukluklarla ilişkili rahatsızlıklara sahip olan kişiler, soğuk havalarda şikâyetlerinin arttığını gözlemleyebilir. Bunun sebebi, kan akışının düzgün bir biçimde sağlanamamasıdır.
 

Soğuk havanın eklem ağrılarını tetiklediği bilinen bir gerçek, fakat iklim değişikliğini vücudun en hafif biçimde hissetmesini sağlamak da mümkün. İşte öneriler: Harekete Geçin: Daha önce bahsetmiş olduğumuz gibi, hareketsizlik eklemlerin kasılmasına ve sertleşmesine neden olur. Soğuk havanın da katlayacağı bu ağrılardan kaçınmak için günde en az 35 ile 45 dakika arasında egzersiz yapmak önemlidir. Bu egzersizler, kardiyo, esneme veya yürüyüşten oluşabilir. Ayrıca, egzersizin ardından, kasları, esnerek bir kez daha ısıtmak önerilir. Fakat vücudunuz egzersize alışık değilse, herhangi bir şok yaşamamak adına 10 dakikalık hafif aktiviteler ile harekete geçmeye başlayabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki, eklemlerin aşırı bir şekilde zorlanması da oldukça ağır sonuçlar doğurabilir.  Su İçmeyi Unutmayın: Soğuk havalarda su tüketimi azalır. Su, vücudun dengede kalmasına, eklemlerin yağlanmasına ve iskelet sisteminin çalışmasına yardımcı olur. Bu sebeple, günde en az 2,5 litre su içmek gerekmektedir. D Vitamini Takviyesi Alın: Kemik ve kas yapısını destekleyen D vitamini, kış aylarında yeteri miktarda alınamaz. Eklem ağrılarını azaltmak için, hekim öneride bulunur ise, D vitamini takviyesi almak iyi bir fikir olabilir.

Fizyoterapist Abdullah Güdendede açıklamasının sonunda: Mümkün Olduğu Kadar Evde Kalın: Eklemler soğuktan etkilendiğinden, dışarıda uzun süre geçirmemeye çalışmak önemlidir. Evde kalarak sık sık sıcak duş almak veya ağrıyan bölgeye sıcak su torbası koymak soğuk ile tetiklenen eklem problemlerinin hafifletilmesine yardımcı olur. Genel Sağlığınıza Dikkat Edin: Uykunuzu almak ve sağlıklı beslenmek, vücudun bağışıklığını artırarak, eklem ağrılarının azaltılması noktasında etkili olacaktır. Tüm bu önerilere rağmen ağrıda bir azalma olmaz ise farklı tedavi seçeneklerini görüşmek için tıbbı yardım almak önemlidir.